19 Haziran 2013 Çarşamba

beautiful girl 1 +10

Sabah okula gitmek için kalktım. Esneyerek ayaklarımı aşağıya sarkıttım. Çok mutluydum çünkü yarın balo var ve okul kapanıyor. Kapandığı an da kardeşim ve ben tatile gidiyoruz. Bilerek ona justin bieber’ın kalacağı otelden ayırttırdım çünkü o deli bir belieber.
Duştan çıktıktan balo kıyafetimi hazırladım ve üstümü giyindim. Sonra okula doğru yürümeye başladım. Araba kullanmaya gerek olmadığını düşünmüyorum çünkü okula çok yakın bir evim var. Okula geldiğimde bahçe karma karışıktı. Zar zor okulun içine girdikten sonra dolabıma doğru yürümeye başladım. Kitaplarımı alıp sınıfa girdim. Çantamı bırakıp sandalyeme oturdum. Sınıfın en gerzek kızları gülüşüyorlardı. Ben de iğrenerek onlara baktım. Sonra telefonumu çıkardım. İnstagrama girip takip edenlere baktım. 5000 kişi olmuş. Ne ara olduğunu bilmiyorum ama olmuş işte. Bakarken bir yazı geldi. Kendi fotoğrafıma “ çok güzel bir kızsın” yazmış @justinbieber. Umrumda değil. “teşekkür” yazıp yolladım. O da kalp atmış. Sınıfa matematik  öğretmeni girince herkes kendi yerine geçmeye başladı.
Ders bittikten sonra kantine indim. Kahve içip yukarı çıktım. Okulun bitmesini beklemeyerek eve gittim. Odama girip kıyafetime baktım. İçimden “yarın balo var ama eşim yok” dedim. Justin bieber çıkıp gelse keşke. Ben ne diyorum ya ben onu sevmiyorum ki. Maalesef baloya tek gideceğim L.

 Öff. Kıyafetimi ve ayakkabılarımı giyip saçımı yaptım. Ve okula doğru sürmeye başladım. Park yeri bulup arabamı çektim. Okula doğru yürüdüm. Ayağımda topuklular olduğu için her ne kadar yavaş yürüsemde sonunda balo salonuna varabilmiştim. İçeri girdiğimde boş bir yer bulup oturdum. Dans etmek istiyordum ama her çocuğun bir eşi vardı. Şu an salonda tek eşi olmayan kız benim galibaJ. Portakal suyu alıp içmeye başladım. Bitirince bardağı masaya koyup telefonumu çıkardım. İnstagrama girip bir fotoğraf yükledim. Altına yorum olarak “bekle beni tatil biz geliyoruz (fralista cotl)” yazdım.
Sabah kardeşim mally’yi alıp havaalanına gittik.”abla justin orda mı sence?” “bence orda ablam” dedim ve uçağa bindik.
Otele geldiğimizde lobiden anahtarımızı aldım ve odaya çıktık. Odamız direk deniz ve havuzu görüyordu. “abla denize inelim” “tamam bekle üztümü giyeyim ineriz” “tamam bende giyineyim” dedi. Bavuldan bikinimi ve şortumu çıkardım. Bikinimin üstüne şortumu geçirdim. Mally’de giyinmişti. Bir elime plaj çantamı diğer elimle de mally’yi tuttum. Asansörle aşağı indik. Saat 1 olmuştu. Boş bir şezlong bulup eşyalarımızı koydum ve mally’yle birlikte oturduk. Ben etrafta göz gezdirirken justin bieber’ı gördüm. “ bak mally orda kim var?” parmakla ileriyi gösterdim. “a abla o-o-o justin bieber mı?” “evet o, koş resminizi çekeyim” “tamam” justin’in yanına doğru gittik. Mally justin diye bağırdı. Bende “resim çektirebilir miyiz?” dedim o da “tabi ki” mally justin’in yanına geçti. Ben de resimlerini çektim. Mally “teşekkür ederim justin” dedi. Justin de “sorun değil” dedi ve yerimize gittik. Mally elimden tuttu.”mutlu musun mally?” “hem de çok” “sonra onla konuşabilirsin nasıl olsa birkaç gün daha buradayız.” “haklısın abla” dedim ve yanağından öptüm. O da belime sarıldı.
Akşam yemeği için odaya çıktık. Giyinip aşağı indik. Ben siyah bir elbise ve ayakkabı giydim. Mally şort ve gömlek giydi. Elimden tutarak aşağı indik. Merdivenlerden inmek isteyince bizde birkaç katı merdivenden indik. Merdivenlerden inerken “a  abla justin önümüzde” “canım rahat bırak çocuğu artık.” “ya abla ben ona aşığım ama napa bilirim?” “ne diyeceksin?” “bizle yemek yer misin?” “yok artık mally abartma istiyorsan?” “abla nolur? Beni seviyorsan” diye dudak büzdü. “git sor” koşarak justin’in yanına gitti. Elinden tutarak sordu. Justin de evet dedi. dudaklarını okudum. Justin’in elinden tutarak yanıma getirdi. Justin “merhaba ben justin” dedi. “bende tifanny” dedim elini sıkarken.”memnun oldum” “bende” dedim birlikte yemek salonuna indik. Bir şeyler sipariş edip yedik. Masada otururken justin “ne zamandan beri beliebersın mally?” “3 senedir” “bunu ablana da bulaştıramamışsın bakıyorum” söze katıldım ve “herkesin zevki farklı olabilir. İlla seni sevmek zorunda değilim” “yani öyle” dedi justin bende gülümsedim ve brad’i aradım.
“alo brad napıyorsun?” “iyi tatlım senden?” “oturuyorum” “nerdesin?” “tatildeyim aşkım” “benim yerime de eğlen olur mu?” “olur tatlım kendine iyi bak öpüyorum” “bende bayy” telefonu kapatınca mally “abla o kim?” “brad” “tamam”. Yalnız şu anki konuşmalarımızla nerdeyse yanımızda dünyaca ünlü justin bieber’ı umursamıyorduk nerdeyse. “abla benim tuvaletim geldi” dedi mally. “koş canım şurada tuvalet var ben seni burada bekliyorum” “tamam abla” mally kalkıp tuvalete gitti. Sadece ben ve justin justin kalmıştık. Justin eliyle suratımı okşadı “biliyor musun? Çok güzel bir kızsın.” “teşekkür ederim” “dedim ve elini aşağı indirdim. “başka erkeklerin yerinde olsam sana asılırdım” “neden şimdi asılmıyorsun?” “kardeşin var. Kardeşin olmasa şu an seni öpebilirim bile” “abartma justin. Senin odan kaç numara?” “1098” “benim ki 1100. Akşam 12’de sen kapıda bekle ben senin yanına geleceğim. O zaman öpersin olur mu?” “zevkle” “o zaman biz şimdi çıkalım. Ben mally’yi uyutayım sonra gelirim ben” “olur görüşürüz gece” mally’yle birlikte odaya çıktık.

                                                                         12.00(aha aha aha)

Yavaşça Mally’nin yanından kalkıp kapının önüne çıktım. Kapıyı açtığım anda geriye bir adım atmam bir oldu. Justin kapının önünde bekliyordu.”korkuttuysam çok özür dilerim” dedi ve beni kendine çekti ve bastırdı. “nihayet birlikteyiz” “bence de” dedim ve dudağına yapıştım ben kendinden ayırıp “burada olmaz bebeğim” dedi ve benim odama girdik. Kral dairesi olduğundan salon da vardı. Bu iyiydi. Mally odada yattığı için rahat olabilirdik. Justin beni elimden tutarak koltuğa oturttu. O da yanıma oturdu. Sonra eliyle yanağımı okşayıp tekrar beni öpmeye başladı. Kolumu omzuna doladım ve kendime iyice bastırdım. Sonra…


buda yeni hikayem. güle güle okuyun :)

new life 2. bölüm +5

Dylan yanımıza geldi “nbrsiniz kızlar?” “iyi canım senden?” dedim. Miranda “iyi senden” “iyi nasıl olsun”. Dylan derin bir nefes alıp “biliyosun bebeğim 2 hafta sonra balo var kimle olcaksın?” “şapşal tabi ki senle” dedim ama demek istediğim şey, “şapşal senle olmıcam tabiî ki, arkamda senden daha yakışıklı olan justin var onla gitcem tabi ki.”
Dylan yanımızdan gidince miranda “başka bir şey mi söylicektin?” “evet” “tahmin edeyim şapşal senle neden gidiyim justin’le gitcem” “sen benim zihnimi mi okuyosun?” “sayılır””miranda ben dylan’a justin’le kardeş olcamı nasıl söyliyeceğim?” “yandık, ben söyleyeyim mi?” “nasıl?” “ben bulurum”
“ya beni bırakırsa? Ben onu seviyoum.” “emin misin?” “hayır ben justin’e aşığım” “senin için en doğru cevap “ yanımıza 3-4 tane kız geldi. Hepsi bir ağızdan “sen justin bieber’ın üvey kardeşimisin?” bende mirandaya bakıp “evet benim” “bir sorun mu var” arkalarından justin yanıma gelip oturdu.”naber barbara?” “iyi justin senden?” iyi. Dün annem babanla konuşuyodu, 2 hafta sonra nişan 4 ay sonra da düğün yapcaklarmış.” “ ben artık o evde oturmayacağım” “nerde yaşıyacaksın?” “kendi evimde, hollywood’da.” “ Beni burada bırakmayacaksın değil mi?” “hayır birlikte yaşayacağız. Dylan’dan ayrılacağım.” “neden?” “yeni hayat daha iyi, belki orda evlenirim.” “daha çok gençsin hayatını yaşa” “haklısın. Orda birkaç arkadaşım var yazdan kalma” “ne zaman gitmeyi düşünüyomrsun?” “üniversite bittikten sonra ya da 5-6 sene sonra” “peki evde görüşürüz” “byyy” diye el salladım arkasından.

Sınıfa giderken miranda “buldum” “neyi?” “justin’in senin üvey kardeşin olduğunu dylan’a nasıl söyleyeceğini” “nasıl canım” “doğruluk mu ,cesaret mi?” “zekana hayranım miranda” “teşekkürler barbara” “hadi oynayalım. Birlikte dağıldık ve 9-10 kişi çağırdık. Ben bella, Harry,jake, drew ve emma’yı çağırdım. Miranda ise justin, Dylan , marry ve liam’ı çağırmış. Birlikte okulun bahçesinde toplandık.
Sıra bana gelmişti miranda bana sordu “senin kardeşin var mı? Varsa kim?” “bennn-şeyyyy var. Justin bieber.” Herkes ağzı açık şekilde bir bana birde justine’e bakıyordu. Dylan “ne??? Barbara bana neden söylemedin?” “daha çok yeni”. Kalkıp okula doğru girdi bende onun peşinden bağırarak “dylannnnnn bekle beniii..” Dylan durdu ve arkasını döndü bende koşarak yanına gittim.”nolur bekle” “daha neyi bekleyim?” “nolur dinle beni. Ben de yeni öğrendim. Justin’in annesi ve justin bize geldi. sonra açıkladılar biz evleneceğiz diye 4 ay sonra evlenecekler.” “ben neyapayım?” “nolur beni bırakma ben seni çok seviyorum.” “seviyorsan bana bunu söylerdin” “korktum” “neden korkuyorsun?” “beni bırakırsın diye korktum. Ben sana aşığım anlamı-“ lafımı bitirmeden beni öpmeye başladı. Öpmeyi kesince “bende seni seviyorum” dedi. Bende ona sarıldım.”ama sana  köyü bir haberim var ben birkaç sene sonra Hollywood’a taşınacağım.” “nasıl olur?” “evet ben babamın pattie ile evlenmesine dayanamadığım için taşınacağım” “evin var mı da orda?” “var” “kiminle gideceksin?” “justin”. Dylan kenarda bekleyen justin’ e yumruk attı. Bende koşarak aralarına girdim. Dylan justin’e atacağı yumruğu bana attı. Ağzımın kenarından kan akmaya başladı ama umursamadım.”yeter artık. Bebek gibi kavga etmeyi kesin.” Diye bağırdım. Beni duymamazlıktan geldiler. Bende sınıfa girip çantamı aldım. Yanlarından geçerken “benden vazgeçtiniz, ikinizde” dedim ve okuldan çıktım.
Eve geldiğimde hemen odama çıktım. Telefonuma baktığımda 21 cevapsız arama, 6 tane sesli mesaj ve 15 tane de mesaj vardı. Hiçbirini umursamayrak telefonumu kapattım.ve yatağıma yattım. Kapım tıklatıldı. Ve açıldı.”justin bey sizi görmek istiyor.” “hayır deyin onu görmek istemiyorum” “çok inatçı onu görmek isyiorum diye tutturdu.” “peki gelsin”. Yatağımda doğruldum ve justin içeriye girdi. “ne istiyosun justin?” “ne olur dinle” “daha ne bekliyosun benden . sizi durdurmaya çalıştım olmadı, aranıza girdim ağzım kanadı yine olmadı. Ben ne yapayım daha?” “haklısın” dedi ve ağzımın kenarındaki yaraya yavaşça dokundu. O dokunduğu anda ürperdim. “acıyomu?” “evet” deyip kalktım. Banyodan merhem alıp sürdüm. “bu benim 2. Sürüşüm.” “Dylan yüzünden demi?” “evet” yaram birden kanamaya başladı. Umursamadım. Justin “kanıyo farkındasın değil mi” “bir şey olmaz” justin kalkıp banyoya girdi. Elinde pamuk ve tendirdiyot  vardı. “öf justin abartmaya bişey olmaz” “mikrop kapmasın”. Pamuğa döküp yaramı silmeye başladı. Ama sürdüğünden emin değilim çünkü hissetmiyorum.”acıyomu?” “acıyomu? Hissetmiyorum bile.” “iyi o zaman”. Kapı tekrar çaldı. Hizmetçi “Dylan bey geldi” “evde yok de “ “peki”. Hizmetçi çıktı ve justin “iyi yaptın” “onu dinleyecek halin yok. Şimdi gelir sana dadaşır yine ne işin var burada diye. o yüzden hiç gerek yok.” Böyle diyince justin bana güldü. “çok tatlı bir kızsın biliyomusun?” “teşekkür ederim. Ben sana söyle iltifat ediyim” dedim ve onu öpmeye başladım. İlk başta hiçbir şey yapmadı ama sonra karşılık verdi. Öpmeyi kesince “iltifatımı anladın değil mi?” “fazlasıyla” dedi ve ona sarıldım. Telefonuma mesaj geldi “evde olduğunu biliyorum neden beni istemedin?” “justin şu mesaja  baksana bir ne yazmış Dylan” “bakıyım” telefonu justin’e verdim “hala onu seviyor musun?” “hayır artık değil.” “peki kimi?” “sen?” “seni” “o zaman hislerimiz karşılıklı”dedim ve gülmeye başladım. Televizyonu açtım. Rastgele bir kanaldaydı spiker “justin bieber çok fena kavga etti; bugün saat 3 sıralarında okulda bir erkekle kavga etti. Herkes etrafına toplanmıştı.” Justine döndüm “ justin senin hiç paparazisiz bir günün olmaz mı?” “sorma bebeğim ne yapailirim?” “bende Victoria’s Secret meleğiyim.” “biliyorum ve onlardan bazılar çok tatlı olurlar.” “seni sapık bieber” “ben bazıları dedim, “bazıları” kelimesinden seni kastediyor olma şansım olamaz mı?” “bak onu düşünmedimJ çok tatlısın.” “neden ? ben kendimi tatlı bulmuyorum.” “yalan söyleme ayrıca bunu tek ben düşünmüyorum, altmış milyon kız ve erkekler de böyle düşünüyor” “yani” “2 dakika bekle” dolabımdan justin tişörtümü, mor pantolon ve justin bieber şapkası aldım. Hemen banyoya girip giydim. Sonra çıktım. “yakın bir konserin var mı” “yok ama senin için verebilirim” “iyi o zaman” “sen belieber mısın?” “evet belli olmadı mı” “oluyo da hiç konserime geldin mi?” “5 kere vip olarak geldim” justin gülerek bana baktı. “hadi benim karnım acıktı.” “benimde” “şimdi seni yiyebilirim” “bende” üstüme güzel bir elbise giyip çıktım. Ama elbise çok abartılı değildi. Abartıya gerek yok. Altına da beyaz  topuklu ayakkabı giyip çıktım. Aşağı inerken “justin ben bişeyimi unuttum hemen alıp geliyorum” “tamam bebeğim”. Odama çıkıp şifonyerimin çekmecesinden ağrı kesicimi aldım. Bazen aşırı derece başım ağrıyor ve bayılıyorum. İlacımı alıp aşağı indim. “hadi gidelim” “tamam gidelim”. Justin’le arabaya bindim. “yukardan ne aldın” “boş ver” “peki” ne deyim? Yoksa hapımı aldım arada başım kazınıyor bayılıyorum mu deseydim? Çocuk benden vazgeçerJ. Neyse justin’le restorantta en üst kata oturduk. Bir şeyler ısmarlaypı yemeye başladık.
Yemeğimiz bitince çantamdan hapımı çıkartıp içtim. Justin beni izliyordu. “ne içiyosun?” “ilaç” “ne ilacı?” “ağrı kesici””versene bakıyım” “justin sana yalan mı söyleyeceğim?” diye tersledim ilacı verirken. “neden içiyorsun?” “bazen çok  kötü başım ağrıyor başlamasını engellemek için” “peki”.


Eve giderken Dylan evin önünde bekliyordu. Onu umursamadan içeri girdik. İçeri girerken kolumdan tuttu.”ne istiyorsun Dylan?” “konuşmak istiyorum” “söyle” “bu kadar mı ilişkimiz?” “evet, sen ilk başta bunu justin’e vurmadan düşünseydin. Ona vurduğun her an bana vurulmuş gibi hissediyorum, onun canı acısa benim canım acıyor, o ne zaman gülse ben gülüyorum anladın mı, sen bana karşı şansını tükettin.” “sırf o *** justin yüzünden mi beni bıraktın?” “düzgün konuş. O benim üvey kardeşim, en yakın arkadaşım ve aşık olduğum adam anladın mı?” “maalesef anladım” “sana elveda Dylan “dedim ve içeri girdim. Gözümden yaşlar akmaya başladı. Justin kapının önünde beni bekliyordu. Ağladığımı görünce yanıma geldi ve bana sarıldı.”sana bir şey mi yaptı?” “yok hayır” “doğruyu söyle” “ben sana yalan söylemem””birlikte eve girdik.”babam 1 haftalığına seni bana emanet etti” “babam nerede ki?” “iş için İtalya ‘ya gitti” “tamam” “gece film izleyelim mi?” “bana uyar” dedim ve odama çıktık. Justin üzerindekileri çıkarttı.(bir bakıştan yarı çıplak)bende şort ve tişört giydim.”ne filmi izleyelim?” “never say never’ı izledin mi” “20 kere ama izlemek isterim” “tamam o zaman”. Dolabımdan never say never’ın cd’sini çıkartıp koydum.  Justin koltuğuma otudu ve bende yanına oturdum. Üstü çıplak olduğundan beni ısıtıyodu. Bir an vücuduna baktığımda dövmelerini fark ettim. Elimi yavaşça üstünde gezdirmeye başladım. Bana bakıp güldü. “acımıyomu yaptırırken?” “hayır yani hissetmedim”. Elimi kaldırıp bileğimdeki “believe” dövmesini gösterdim.”bak benim de var. Hem de believe” “çok güzel neden yaptırdın?” “senden özendim” “yalan söyleme” “neden söyleyeyim?”dedim ve justin beni öpmeye başladı. Kıkırdayarak onu yavaşça ittim.” Never say never var. Onu izledikten sonra… “ “ama söz ver” “tamam söz”


Ben daha 11 yaşındayım, bunu kendi hayal gücümle yazıyorum ve beğenileri bekliyorum. bu hikayeler için çok uğraşıyorum. bana sadece 5 beğeni bile yeter. lütfennnnn beğenin. :)























































17 Haziran 2013 Pazartesi

new life 1. bölüm

Selam ben barbara. 19 yaşındayım. babamla büyük bir malikanede yaşıyorum.annem 1 sene önce trafik kazasında öldü.babam bana o öldüğünde söz vermişti,’annen öldükten sonra kimse ile çıkmayacağım’ bu sözü tutmasını umutla bekliyorum.
 Saat 5’ti. Ben ise hala yatağımda twitter’la uğraşıyordum. Odamın kapısı tıklandı. Yüksek bi sesle ‘ girin ‘ diye bağırdım. Hizmetçilerden biri; barbara hanım pattie mallete ve oğlu geleceklermiş . babanız hazırlanmanızı istiyor. Nereden çıktı bu? Ayrıca Justin neden geliyor???
Üstüme beyaz mini bi elbise giydim. Altına simli , topuklu bi ayakkabı giydim. Ve babamın yanına indim. “babacım,pattie neden geliyor?” “ justin ve sana bi süprizimiz var!” “iyi bi sürpriz olmasını bekliyorumJ” dedim ve tam odadan çıkıyodum ki babam “geldiler” diye haykırdı. Korktuğumdan bi tane tokat attım kendime. Babam yavaş yavaş aşağı indi. Bende arkasından indim. Babam 32 diş sırıtarak kapıyı açtı. Ben ise suratıma normal bir gülümseme ile Pattie ve Justin’e baktım. Babam patttie çok samimi bir şekilde sarıldı. Bende justin’e sarıldım ve öptüm. Sonra içeri geçtik. Babam “nasılsın Pattie?” “iyiyim michel sen” “sağol iyiyim. Justin sen nasılsın?”. Justin “iyiym efendim siz?” “sağol.yemeğe geçelim mi?” pattie “olur” dedi ve yemeğe geçtik. Babam ve pattie başa oturdu , ben ve justin karşılıklı oturduk. Justin benim sınıf arkadaşım. Kankayız diyebilirim. O benim bütün sırlarımı bilir, bende onunkileri. Çok samimi,tatlı ve yardımseverdir. Babam sadece onu tanıdığı için genelde onla takılmamı söyler. Neyse hizmetçiler yemeklerimizi getirdi ve yemeklere başladık. Çok aç değildim ya da yemek yiyesim yoktu. O yüzden yarısını bıraktım.
..
Yemekler bitmişti. Koltuklara döndük tekrar. Biraz konuştuktan sonra pattie ve babam ayağa kalktı. Pattie “justin,barbara” yutkunup “biz evlenmeye karar verdik” dedi. O an noldunu şaşırdım ve ayağa kalktım. Çaktırmadan justin’e baktım . hafiften bozulmuştu. Konuşmaya başladım “baba, sen bana söz vermemişmiydin? Hani annem öldüğünde başka bir kadınla evlenmeyeceğim diye… neden onla evlenmeye kalkıyosun, sözünü tutmayı bilmiyomusun?” dedim bağirarak. “ilk başta sesini azalt” “sesim şu an umrumda değil. Ya o gerizekalıyı seçersin ya da beni karar ver “ “düzgün konuş “ dedi babam bağırarak. “konuşmasam nolur?” dedim babam gözlerinden alev fışkırarak bana tokat attı. Attığı an kafam vurmanın etkisiyle yana savruldu.”kendi kararın” deyip evden çıktım. Yaşlar gözümden boncuk boncuk akıyordu. Hıçkıra hıçkıra ağlayarak evin uzun bahçesinden dışarı çıkmaya çalışıyordum. Ve sonunda başardım.

                                                               JUSTİN’İN AĞZINDAN
Barbara’nın arkasından çıktım. Kapıya doğru giderken duraksadım ve “size mutluluklar” dedim. Koşarak sokağa çıktım. Barbara yavaş yavaş yürüyordu. Arksaından bağırdım “dur” diye. O da duraksadı. Ve arkasını döndü. Koşarak yanına gittim.

                                                  BARBARA’NIN AĞZINDAN         
Justin’in bana bağırmasıyla duraksadım. Koşarak yanıma geldi. “iyi misin barbara?” diye sordu. Bende ağlamaktan sadece başımı sallayabildim. “gel buraya prenses” diye beni kollarının arasına aldı. Bende ona sarıldım. “ister misin evlenmelerini?” “bilmiyorum” dedim titrek bir sesle. “hem evlenirseler üvey kardeş oluruz. Nasıl olur?” “güzel olur da babam bana söz vermişti annem öldüğünde ‘başka kadınla asla evlenmem’diye. Ama bana söz vermeseydi ben ona bu tepkileri vermezdim. Haksız mıyım?” “haklısın ama hayatta her söz tutulmaz. Sen de biliyorsun.” “ bana verdiği söz kadar kolay bir şey yok” “kalp işte olup olmadık zamanlarda birisine tutulur.” “haklısın” dedim. Justin’le konuşmak az da olsa ağlamamı dindirmişti. Onla konuşmak beni hep rahatlatır. “Hadi gel eve girelim şimdi yoksa üşüteceksin.” “tamam” deyip eve doğru yürümeye başladık. Bizi böyle dışarıdan görenler sevgili zannedebilirler desem tam olur.
Eve girdiğimiz babam ve pattie konuşuyorlardı. Ben ise onlara aldırmadan odama çıktım. Ne zaman bir şeye kızsam ya da üzülsem odam beni hep rahatlatır. İyiki beyaz yapmışım odamıJ. Dolabımın üstündeki kutuyu alıp açtım. Bu sırada kapı çaldı. Gir diye bağırdım. Kapı açıldı ve içeriye justin girdi. “napıyorsun?” “eski resimlere bakıyorum.” “benimde bakmamda bir mahsur var mı?” “hayır gel bakalım.”dedim ve justin yatağıma yanıma oturdu. Kutunun içini açtım ve resimleri çıkardım. Canım annem ve benim resimlerim. Ben bakarken justin de benle birlikte bakıyordu.o sırada göz yaşlarım birikti. Tutamadım ve ağlamaya başladım. Gözlerim buğusundan anca görebiliyordum ama az da olsa anneme özlemimi azaltıyodu. Justin “ sen ağlıyor musun?” diye sordu. Ben cevap vermeyince eğilip suratıma baktı. “yaaaa olmuyor ama “ deyip bana sarıldı. “ tamam ağlamıyorum” dedim ve gözyaşlarımı sildim. “bir daha yanımda ağlarsan bende oturur senle birliklte ağlarım ha” dedi bende gülmeye başladım. “şöyle gül birazcıkJ”. Bu çocuk gerçekten beni rahatlatıyor.
“hadi canım gel aşağıya inelim” “ama jus-“ demeden lafımı kesti.” Ama justin mama justin yok” “yaaaa” dedim ve justin beni kucakladı. “bırak beni” dedim ve kızgınla komik arası bir surat yaptım. “ben sana dedin ititraz yok diye. Çok sabırsızım ama.” Merdivenlerin başında beni indirdi “indirmessem baban aramızda ilişki var diye boş yere sana kızacak” “haklısın bay Bieber” dedim ve güldüm. birlikte merdivenlerden indik ve benim suratımı yine somurtkanlık kapladı. Tekrar koltuğa oturduk. Justin’e baktım. Suratını birden somurttu. Sonra gözlerini şaşı yaptı. Benim taklidimi yaptı aptal. Gülmemek için kendimi zor tuttum. Babam ve müstakbel karısı yani beni üvey annem bizi umursamadan konuşuyorlardı. Sonra onları dinlemeye başladım. Babam “bizde kalsanıza akşam. Nasıl olsa yarın cuma. Hem yatacak yerimizde çok. Olmaz mı?” “teşekkürler michel am-“ “ hadi lütfen!” “ peki kalıyoruz” dedi. Öf baba ya. “ ben hemen sizin kalcağınız odayı temizletiyorum” teşekkür ederim michel””justin’ le senin odan ayrı mı olsun?” “lütfen”. Ayağa kalktım ve “ yarın benim sınavım var yukarda biraz çalışacağım. Size iyi geceler” deyip odama çıktım. Justin “bende senle çalışabilirmiyim? Biliyorsun benim de yarın sınavım var.” “gel hem beni çalıştırırsın.” Dedim ve justin’le yukarı çıktık.
“hadi iyi çalışalım. Nasıl olsan son lanet fizik sınavı . Bunu geçemessek sınıfta kalırız biliyosun.”dedim. “kitapların var mı?” “evet bunlar” dedim ve kitaplarımı çıkardım.”peterson’ın dilinden kurtulamayız geçemessek” dedi. “aynen öyle. “hadi  bu kadar çene yeter barbara’cım çalışalım artık istersen.” “aptal konuşan ben değilim ki sensin”dedim ve küçük bi kahkaha attım.”özür dilerim barbara hanımJ”. Çalışmaya başlamıştık. Justin konuyu bana anlatıyor arada da beni kontrol etmek için sorular soruyordu.

                                                            2 SAAT SONRA
“Justin çok karnım acıktı ve başım dönüyor” “iyi misin?” “sanmıyorum” “gel bir şeyler atıştıralım aşağıda.” “olur”. Birlikte merdivenlerden aşağı iniyorduk. Bir an çok fena başım döndü ve yere çömeldim. “barbara iyi misin?”. Justin bir anda yanıma çöktü. Bir eliyle elimi diğer eliyle de belimden tuttu. Birkaç saniyeliğine gözlerimi kapattım. “barbara beni duyuyor musun  , iyi misin?”. Gözlerimi açtım ve başımı evet anlamında salladım. Justin’in yardımıyla ayağa kalktım. Merdivenlerden inerken justin bir eliyle elim  , diğer eliyle ise belimden tuttu tekrar. 3 kat aşağı indiğimizde mutfak ve hizmetçilerin odaları vardı. Direk mutfağa geçtik ve masaya oturduk. Dirseklerimi masaya dayayıp başımı ellerime koydum. “barbara sen iyi olduğuna emin misin?” “evet  justin bir şeyim yok sadece başım dönüyor. Sakin ol birazcık.” “seni hastaneye  götürmemi ister misin? Serum falan takarlar ya da ne biliyim iğne yaparlar.” “justin abartma istiyorsan. iyiyim dedim ya bir şeyim yok.” “peki”. Ayağa kalktım ve dolaptan bisküvi aldım. Tabak çıkartıp içine boşalttım. Sonra dolaptan süt çıkardım. Bardaklara koyup masaya götürdüm. Justin’le ikimiz yemeye başladık.”teşekkür ederim” “afiyet olsun”. “yarın ki sınava hazır mısın?” “evet sayende, teşekkür ederim”   “sorun değil”. Bisküvileri bitirdikten sonra tabak ve bardakları lavaboya koydum. Birlikte yukarı çıktık. “justin bahçeye çıkalım mı? Hem biraz hava alırız” “senin için iyi olcaksa tamam” birlikte havuz başına çıktık. Şezlonglardan birine ben, birine de justin oturdu.”barbara sen yarın okula bu halde gidebilir misin?” “ne var benim halimde?” “başın falan dönüyor, suratın beyazlamış.” “ne olacak justin giderim.”. justin yanıma oturdu ve kolunu omzuma attı “ bazen çok tatlı bazen de çok cadı oluyorsun” “aaaa cadı moralimi bozuyosun. Ama tatlı uydu bak”ikimizde gülmeye başladık.”hadi yatalım barbara yarın kalkamassın yoksa sınava uykulu mu girceksin?” “hadi yatalım o zaman J”        

                                                                               SABAH
Sabah kalktığımda odamı güneş ışıkları hükum etmişti. Esneyerek ayaklarımı yataktan aşağı sarkıttım. Birkaç saniye durduktan sonra odamdaki banyoya girdim. Duş aldım ve dişlerimi fırçaladım. Bornozlu halde dolabımı açtım. Kot short, bol mor tişört ve altına beyaz converse çıkardım. Kıyafetlerimi kenara koyduktan sonra bornozu çıkardım. İç çamaşırlarımı giydikten sonra saçımı havluya sardım. Sonra üstümü giyindim. Saçımı taradıktan sonra kuruttum ve kendi haline bıraktım. Düz olduğu için şanslıyım çünkü düzleştirmeme gerek kalmıyor. Telefonmu ve kitaplarımı yatağın üstüne fırlattıktan sonra dolabımdan çantamı çıkartıp içine koydum. Aynaım karşısına geçerek çok az rimel sürüp channel parfümümü sıktıktan sonra boy aynamdan kendime baktım ve içimden “tamam” dedim. Çantamı takıp aşağı indim. Babam , pattie ve justin kahvaltı ediyorlardı.”ben çıkıyorum” diye bağırdım ama sesim çok çıkmadı. Justin “beni bekle birlikte gidelim” “tamam bekliyorum” deyip koltuğa oturdum. Çantamdan telefonumu çıkartıp Miranda’ya mesaj attım;
Nerdesin bebeğim? ???    JJ
(MESAJLAŞMA)
2 dakika sonra cevap geldi;
Okula gidiyorum sen??
Justin’le çıkıyoruz şimdi……
Neeeee sevgili mi oldunuz??
Hayır Miranda evden çıkıyoruz okula doğru geliyoruz anlamındaJve ayrıca benim sevgilim var ^…^
Tamam pardon öpüyorum byyy…
Byyyy…
“Justin biraz hızlı” “tamam barbara””ben arabamı çıkarttırıyorum” “tamam geldim”. Dışarı çıkıp arabamı istedim. Kısa sürede geldi. Sürücü koltuğuna oturdum justin de yanıma oturdu.
“bakalım nasıl bir sürücüsün barbara hanımJ” “görürsün” dedim ve evden çıktık. Evin önündeki sokakta bir kestirme yol vardı ordan girdim ve 15 dakikada okulda olduk. “çok hızlısınız bayan” “teşekkürler” dedim ve arabayı park ettim. Okula girdiğimizde yine kavga vardı. Okulun kabadayısıyla ,ineği dövüşüyorlardı. Ben onlara aldırmadan sınıfa girdim. Miranda sırada oturmuş mesajlaşıyordu. Gizlice yanına gidip “ne çok işiniz var sizin miranda hanım” “sorma barbara balo kıyafetlerimi ayarlamaya çalışıyorum.” “yaaa lanet olsun baloyu ben unuttum! Balo ne zaman bu arada?” “2 hafta sonra” “neyse ben kıyafetimi ayarlatırım” “hadi geç otur istiyorsan ayakta kalma” “tamam”.

Mirandayla birliklte kantine indik. “e canım ne gelişmeler oldu dün?” “sorma o kadar çok şey oldu ki… anlatamam” “hepsini istiyorum anlatmaya başla” “tamam. Dün justin ve annesi bizim eve geldi. Yemek falan yedik sonra pattie ve babam kalktı “çocuklar biz evlenmeye karar verdik” diye. Sonra ben salak gibi kalktım laf edince babamdan tokatı yedim. Sonra ağlaya ağlaya dışarı çıktım. Justin arkamdan geldi falan benim ağlamamı dindirdi. Daha sonra resimlerime baktık, ders çalıştık, havuz başına indik falan felan. Sonra da buraya geldik.:) that’s all” “oha sen justin bieber’la üvey kardeş mi olcaksın yani????” “evet noldu ki””o sana aşık bilmiyor musun?” “ne?” “sakın bilmiyorum deme bana “ “bilmiyorum” “kızım Dylan olmasa sana asılır o ya “ “manyak mısın” “hayır kendisi bana demişti ben barbara’ya aşığım diye. Var ya sen çok şanslısın ha okuldaki bütün kızların aşık olduğu çocuk hem sana aşık hem de senin üvey kardeşinü olcak “ “yoksa yoksa” “ne yoksa?” “sende mi ona aşıksın?” “hayır tabi ki de””iyi en iyi arkadaşım bieber fever’a yakalanmamışJ” “saçmalama”. Sonra…