20 Haziran 2013 Perşembe
19 Haziran 2013 Çarşamba
beautiful girl 1 +10
Sabah okula gitmek için kalktım. Esneyerek ayaklarımı
aşağıya sarkıttım. Çok mutluydum çünkü yarın balo var ve okul kapanıyor.
Kapandığı an da kardeşim ve ben tatile gidiyoruz. Bilerek ona justin bieber’ın
kalacağı otelden ayırttırdım çünkü o deli bir belieber.
Duştan çıktıktan balo kıyafetimi hazırladım ve üstümü
giyindim. Sonra okula doğru yürümeye başladım. Araba kullanmaya gerek
olmadığını düşünmüyorum çünkü okula çok yakın bir evim var. Okula geldiğimde
bahçe karma karışıktı. Zar zor okulun içine girdikten sonra dolabıma doğru
yürümeye başladım. Kitaplarımı alıp sınıfa girdim. Çantamı bırakıp sandalyeme
oturdum. Sınıfın en gerzek kızları gülüşüyorlardı. Ben de iğrenerek onlara
baktım. Sonra telefonumu çıkardım. İnstagrama girip takip edenlere baktım. 5000
kişi olmuş. Ne ara olduğunu bilmiyorum ama olmuş işte. Bakarken bir yazı geldi.
Kendi fotoğrafıma “ çok güzel bir kızsın” yazmış @justinbieber. Umrumda değil.
“teşekkür” yazıp yolladım. O da kalp atmış. Sınıfa matematik öğretmeni girince herkes kendi yerine geçmeye
başladı.
…
Ders bittikten sonra kantine indim. Kahve içip yukarı
çıktım. Okulun bitmesini beklemeyerek eve gittim. Odama girip kıyafetime
baktım. İçimden “yarın balo var ama eşim yok” dedim. Justin bieber çıkıp gelse
keşke. Ben ne diyorum ya ben onu sevmiyorum ki. Maalesef baloya tek gideceğim L.
…
Öff. Kıyafetimi ve
ayakkabılarımı giyip saçımı yaptım. Ve okula doğru sürmeye başladım. Park yeri
bulup arabamı çektim. Okula doğru yürüdüm. Ayağımda topuklular olduğu için her
ne kadar yavaş yürüsemde sonunda balo salonuna varabilmiştim. İçeri girdiğimde
boş bir yer bulup oturdum. Dans etmek istiyordum ama her çocuğun bir eşi vardı.
Şu an salonda tek eşi olmayan kız benim galibaJ.
Portakal suyu alıp içmeye başladım. Bitirince bardağı masaya koyup telefonumu
çıkardım. İnstagrama girip bir fotoğraf yükledim. Altına yorum olarak “bekle
beni tatil biz geliyoruz (fralista cotl)” yazdım.
…
Sabah kardeşim mally’yi alıp havaalanına gittik.”abla justin
orda mı sence?” “bence orda ablam” dedim ve uçağa bindik.
…
Otele
geldiğimizde lobiden anahtarımızı aldım ve odaya çıktık. Odamız direk deniz ve
havuzu görüyordu. “abla denize inelim” “tamam bekle üztümü giyeyim ineriz”
“tamam bende giyineyim” dedi. Bavuldan bikinimi ve şortumu çıkardım. Bikinimin
üstüne şortumu geçirdim. Mally’de giyinmişti. Bir elime plaj çantamı diğer elimle
de mally’yi tuttum. Asansörle aşağı indik. Saat 1 olmuştu. Boş bir şezlong
bulup eşyalarımızı koydum ve mally’yle birlikte oturduk. Ben etrafta göz
gezdirirken justin bieber’ı gördüm. “ bak mally orda kim var?” parmakla ileriyi
gösterdim. “a abla o-o-o justin bieber mı?” “evet o, koş resminizi çekeyim”
“tamam” justin’in yanına doğru gittik. Mally justin diye bağırdı. Bende “resim
çektirebilir miyiz?” dedim o da “tabi ki” mally justin’in yanına geçti. Ben de
resimlerini çektim. Mally “teşekkür ederim justin” dedi. Justin de “sorun değil”
dedi ve yerimize gittik. Mally elimden tuttu.”mutlu musun mally?” “hem de çok”
“sonra onla konuşabilirsin nasıl olsa birkaç gün daha buradayız.” “haklısın
abla” dedim ve yanağından öptüm. O da belime sarıldı.
…
Akşam
yemeği için odaya çıktık. Giyinip aşağı indik. Ben siyah bir elbise ve ayakkabı
giydim. Mally şort ve gömlek giydi. Elimden tutarak aşağı indik. Merdivenlerden
inmek isteyince bizde birkaç katı merdivenden indik. Merdivenlerden inerken “a abla justin önümüzde” “canım rahat bırak
çocuğu artık.” “ya abla ben ona aşığım ama napa bilirim?” “ne diyeceksin?”
“bizle yemek yer misin?” “yok artık mally abartma istiyorsan?” “abla nolur?
Beni seviyorsan” diye dudak büzdü. “git sor” koşarak justin’in yanına gitti. Elinden
tutarak sordu. Justin de evet dedi. dudaklarını okudum. Justin’in elinden
tutarak yanıma getirdi. Justin “merhaba ben justin” dedi. “bende tifanny” dedim
elini sıkarken.”memnun oldum” “bende” dedim birlikte yemek salonuna indik. Bir
şeyler sipariş edip yedik. Masada otururken justin “ne zamandan beri
beliebersın mally?” “3 senedir” “bunu ablana da bulaştıramamışsın bakıyorum”
söze katıldım ve “herkesin zevki farklı olabilir. İlla seni sevmek zorunda
değilim” “yani öyle” dedi justin bende gülümsedim ve brad’i aradım.
“alo
brad napıyorsun?” “iyi tatlım senden?” “oturuyorum” “nerdesin?” “tatildeyim
aşkım” “benim yerime de eğlen olur mu?” “olur tatlım kendine iyi bak öpüyorum”
“bende bayy” telefonu kapatınca mally “abla o kim?” “brad” “tamam”. Yalnız şu
anki konuşmalarımızla nerdeyse yanımızda dünyaca ünlü justin bieber’ı
umursamıyorduk nerdeyse. “abla benim tuvaletim geldi” dedi mally. “koş canım
şurada tuvalet var ben seni burada bekliyorum” “tamam abla” mally kalkıp
tuvalete gitti. Sadece ben ve justin justin kalmıştık. Justin eliyle suratımı
okşadı “biliyor musun? Çok güzel bir kızsın.” “teşekkür ederim” “dedim ve elini
aşağı indirdim. “başka erkeklerin yerinde olsam sana asılırdım” “neden şimdi
asılmıyorsun?” “kardeşin var. Kardeşin olmasa şu an seni öpebilirim bile”
“abartma justin. Senin odan kaç numara?” “1098” “benim ki 1100. Akşam 12’de sen
kapıda bekle ben senin yanına geleceğim. O zaman öpersin olur mu?” “zevkle” “o
zaman biz şimdi çıkalım. Ben mally’yi uyutayım sonra gelirim ben” “olur
görüşürüz gece” mally’yle birlikte odaya çıktık.
12.00(aha aha aha)
Yavaşça
Mally’nin yanından kalkıp kapının önüne çıktım. Kapıyı açtığım anda geriye bir
adım atmam bir oldu. Justin kapının önünde bekliyordu.”korkuttuysam çok özür
dilerim” dedi ve beni kendine çekti ve bastırdı. “nihayet birlikteyiz” “bence
de” dedim ve dudağına yapıştım ben kendinden ayırıp “burada olmaz bebeğim” dedi
ve benim odama girdik. Kral dairesi olduğundan salon da vardı. Bu iyiydi. Mally
odada yattığı için rahat olabilirdik. Justin beni elimden tutarak koltuğa
oturttu. O da yanıma oturdu. Sonra eliyle yanağımı okşayıp tekrar beni öpmeye
başladı. Kolumu omzuna doladım ve kendime iyice bastırdım. Sonra…
buda yeni hikayem. güle güle okuyun :)
new life 2. bölüm +5
Dylan yanımıza geldi “nbrsiniz kızlar?” “iyi canım senden?”
dedim. Miranda “iyi senden” “iyi nasıl olsun”. Dylan derin bir nefes alıp
“biliyosun bebeğim 2 hafta sonra balo var kimle olcaksın?” “şapşal tabi ki
senle” dedim ama demek istediğim şey, “şapşal senle olmıcam tabiî ki, arkamda
senden daha yakışıklı olan justin var onla gitcem tabi ki.”
Dylan yanımızdan gidince miranda “başka bir şey mi
söylicektin?” “evet” “tahmin edeyim şapşal senle neden gidiyim justin’le
gitcem” “sen benim zihnimi mi okuyosun?” “sayılır””miranda ben dylan’a
justin’le kardeş olcamı nasıl söyliyeceğim?” “yandık, ben söyleyeyim mi?”
“nasıl?” “ben bulurum”
“ya beni bırakırsa? Ben onu seviyoum.” “emin misin?” “hayır
ben justin’e aşığım” “senin için en doğru cevap “ yanımıza 3-4 tane kız geldi.
Hepsi bir ağızdan “sen justin bieber’ın üvey kardeşimisin?” bende mirandaya
bakıp “evet benim” “bir sorun mu var” arkalarından justin yanıma gelip
oturdu.”naber barbara?” “iyi justin senden?” iyi. Dün annem babanla konuşuyodu,
2 hafta sonra nişan 4 ay sonra da düğün yapcaklarmış.” “ ben artık o evde
oturmayacağım” “nerde yaşıyacaksın?” “kendi evimde, hollywood’da.” “ Beni
burada bırakmayacaksın değil mi?” “hayır birlikte yaşayacağız. Dylan’dan
ayrılacağım.” “neden?” “yeni hayat daha iyi, belki orda evlenirim.” “daha çok
gençsin hayatını yaşa” “haklısın. Orda birkaç arkadaşım var yazdan kalma” “ne
zaman gitmeyi düşünüyomrsun?” “üniversite bittikten sonra ya da 5-6 sene sonra”
“peki evde görüşürüz” “byyy” diye el salladım arkasından.
Sınıfa giderken miranda “buldum” “neyi?” “justin’in senin
üvey kardeşin olduğunu dylan’a nasıl söyleyeceğini” “nasıl canım” “doğruluk mu
,cesaret mi?” “zekana hayranım miranda” “teşekkürler barbara” “hadi oynayalım.
Birlikte dağıldık ve 9-10 kişi çağırdık. Ben bella, Harry,jake, drew ve emma’yı
çağırdım. Miranda ise justin, Dylan , marry ve liam’ı çağırmış. Birlikte okulun
bahçesinde toplandık.
Sıra bana gelmişti miranda bana sordu “senin kardeşin var
mı? Varsa kim?” “bennn-şeyyyy var. Justin bieber.” Herkes ağzı açık şekilde bir
bana birde justine’e bakıyordu. Dylan “ne??? Barbara bana neden söylemedin?”
“daha çok yeni”. Kalkıp okula doğru girdi bende onun peşinden bağırarak
“dylannnnnn bekle beniii..” Dylan durdu ve arkasını döndü bende koşarak yanına
gittim.”nolur bekle” “daha neyi bekleyim?” “nolur dinle beni. Ben de yeni
öğrendim. Justin’in annesi ve justin bize geldi. sonra açıkladılar biz
evleneceğiz diye 4 ay sonra evlenecekler.” “ben neyapayım?” “nolur beni bırakma
ben seni çok seviyorum.” “seviyorsan bana bunu söylerdin” “korktum” “neden
korkuyorsun?” “beni bırakırsın diye korktum. Ben sana aşığım anlamı-“ lafımı
bitirmeden beni öpmeye başladı. Öpmeyi kesince “bende seni seviyorum” dedi.
Bende ona sarıldım.”ama sana köyü bir
haberim var ben birkaç sene sonra Hollywood’a taşınacağım.” “nasıl olur?” “evet
ben babamın pattie ile evlenmesine dayanamadığım için taşınacağım” “evin var mı
da orda?” “var” “kiminle gideceksin?” “justin”. Dylan kenarda bekleyen justin’
e yumruk attı. Bende koşarak aralarına girdim. Dylan justin’e atacağı yumruğu
bana attı. Ağzımın kenarından kan akmaya başladı ama umursamadım.”yeter artık.
Bebek gibi kavga etmeyi kesin.” Diye bağırdım. Beni duymamazlıktan geldiler.
Bende sınıfa girip çantamı aldım. Yanlarından geçerken “benden vazgeçtiniz,
ikinizde” dedim ve okuldan çıktım.
…
Eve geldiğimde hemen odama çıktım. Telefonuma baktığımda
21 cevapsız arama, 6 tane sesli mesaj ve 15 tane de mesaj vardı. Hiçbirini
umursamayrak telefonumu kapattım.ve yatağıma yattım. Kapım tıklatıldı. Ve açıldı.”justin
bey sizi görmek istiyor.” “hayır deyin onu görmek istemiyorum” “çok inatçı onu
görmek isyiorum diye tutturdu.” “peki gelsin”. Yatağımda doğruldum ve justin
içeriye girdi. “ne istiyosun justin?” “ne olur dinle” “daha ne bekliyosun
benden . sizi durdurmaya çalıştım olmadı, aranıza girdim ağzım kanadı yine
olmadı. Ben ne yapayım daha?” “haklısın” dedi ve ağzımın kenarındaki yaraya
yavaşça dokundu. O dokunduğu anda ürperdim. “acıyomu?” “evet” deyip kalktım.
Banyodan merhem alıp sürdüm. “bu benim 2. Sürüşüm.” “Dylan yüzünden demi?”
“evet” yaram birden kanamaya başladı. Umursamadım. Justin “kanıyo farkındasın
değil mi” “bir şey olmaz” justin kalkıp banyoya girdi. Elinde pamuk ve
tendirdiyot vardı. “öf justin abartmaya
bişey olmaz” “mikrop kapmasın”. Pamuğa döküp yaramı silmeye başladı. Ama
sürdüğünden emin değilim çünkü hissetmiyorum.”acıyomu?” “acıyomu? Hissetmiyorum
bile.” “iyi o zaman”. Kapı tekrar çaldı. Hizmetçi “Dylan bey geldi” “evde yok
de “ “peki”. Hizmetçi çıktı ve justin “iyi yaptın” “onu dinleyecek halin yok.
Şimdi gelir sana dadaşır yine ne işin var burada diye. o yüzden hiç gerek yok.”
Böyle diyince justin bana güldü. “çok tatlı bir kızsın biliyomusun?” “teşekkür
ederim. Ben sana söyle iltifat ediyim” dedim ve onu öpmeye başladım. İlk başta hiçbir
şey yapmadı ama sonra karşılık verdi. Öpmeyi kesince “iltifatımı anladın değil
mi?” “fazlasıyla” dedi ve ona sarıldım. Telefonuma mesaj geldi “evde olduğunu
biliyorum neden beni istemedin?” “justin şu mesaja baksana bir ne yazmış Dylan” “bakıyım” telefonu
justin’e verdim “hala onu seviyor musun?” “hayır artık değil.” “peki kimi?”
“sen?” “seni” “o zaman hislerimiz karşılıklı”dedim ve gülmeye başladım.
Televizyonu açtım. Rastgele bir kanaldaydı spiker “justin bieber çok fena kavga
etti; bugün saat 3 sıralarında okulda bir erkekle kavga etti. Herkes etrafına
toplanmıştı.” Justine döndüm “ justin senin hiç paparazisiz bir günün olmaz
mı?” “sorma bebeğim ne yapailirim?” “bende Victoria’s Secret meleğiyim.”
“biliyorum ve onlardan bazılar çok tatlı olurlar.” “seni sapık bieber” “ben
bazıları dedim, “bazıları” kelimesinden seni kastediyor olma şansım olamaz mı?”
“bak onu düşünmedimJ
çok tatlısın.” “neden ? ben kendimi tatlı bulmuyorum.” “yalan söyleme ayrıca
bunu tek ben düşünmüyorum, altmış milyon kız ve erkekler de böyle düşünüyor”
“yani” “2 dakika bekle” dolabımdan justin tişörtümü, mor pantolon ve justin
bieber şapkası aldım. Hemen banyoya girip giydim. Sonra çıktım. “yakın bir
konserin var mı” “yok ama senin için verebilirim” “iyi o zaman” “sen belieber mısın?”
“evet belli olmadı mı” “oluyo da hiç konserime geldin mi?” “5 kere vip olarak
geldim” justin gülerek bana baktı. “hadi benim karnım acıktı.” “benimde” “şimdi
seni yiyebilirim” “bende” üstüme güzel bir elbise giyip çıktım. Ama elbise çok
abartılı değildi. Abartıya gerek yok. Altına da beyaz topuklu ayakkabı giyip çıktım. Aşağı inerken
“justin ben bişeyimi unuttum hemen alıp geliyorum” “tamam bebeğim”. Odama çıkıp
şifonyerimin çekmecesinden ağrı kesicimi aldım. Bazen aşırı derece başım
ağrıyor ve bayılıyorum. İlacımı alıp aşağı indim. “hadi gidelim” “tamam
gidelim”. Justin’le arabaya bindim. “yukardan ne aldın” “boş ver” “peki” ne
deyim? Yoksa hapımı aldım arada başım kazınıyor bayılıyorum mu deseydim? Çocuk
benden vazgeçerJ.
Neyse justin’le restorantta en üst kata oturduk. Bir şeyler ısmarlaypı yemeye
başladık.
…
Yemeğimiz bitince çantamdan hapımı çıkartıp içtim. Justin
beni izliyordu. “ne içiyosun?” “ilaç” “ne ilacı?” “ağrı kesici””versene
bakıyım” “justin sana yalan mı söyleyeceğim?” diye tersledim ilacı verirken.
“neden içiyorsun?” “bazen çok kötü başım
ağrıyor başlamasını engellemek için” “peki”.
…
Eve giderken Dylan evin önünde bekliyordu. Onu
umursamadan içeri girdik. İçeri girerken kolumdan tuttu.”ne istiyorsun Dylan?”
“konuşmak istiyorum” “söyle” “bu kadar mı ilişkimiz?” “evet, sen ilk başta bunu
justin’e vurmadan düşünseydin. Ona vurduğun her an bana vurulmuş gibi
hissediyorum, onun canı acısa benim canım acıyor, o ne zaman gülse ben
gülüyorum anladın mı, sen bana karşı şansını tükettin.” “sırf o *** justin
yüzünden mi beni bıraktın?” “düzgün konuş. O benim üvey kardeşim, en yakın
arkadaşım ve aşık olduğum adam anladın mı?” “maalesef anladım” “sana elveda
Dylan “dedim ve içeri girdim. Gözümden yaşlar akmaya başladı. Justin kapının
önünde beni bekliyordu. Ağladığımı görünce yanıma geldi ve bana sarıldı.”sana
bir şey mi yaptı?” “yok hayır” “doğruyu söyle” “ben sana yalan
söylemem””birlikte eve girdik.”babam 1 haftalığına seni bana emanet etti”
“babam nerede ki?” “iş için İtalya ‘ya gitti” “tamam” “gece film izleyelim mi?”
“bana uyar” dedim ve odama çıktık. Justin üzerindekileri çıkarttı.(bir bakıştan
yarı çıplak)bende şort ve tişört giydim.”ne filmi izleyelim?” “never say
never’ı izledin mi” “20 kere ama izlemek isterim” “tamam o zaman”. Dolabımdan
never say never’ın cd’sini çıkartıp koydum.
Justin koltuğuma otudu ve bende yanına oturdum. Üstü çıplak olduğundan
beni ısıtıyodu. Bir an vücuduna baktığımda dövmelerini fark ettim. Elimi
yavaşça üstünde gezdirmeye başladım. Bana bakıp güldü. “acımıyomu yaptırırken?”
“hayır yani hissetmedim”. Elimi kaldırıp bileğimdeki “believe” dövmesini
gösterdim.”bak benim de var. Hem de believe” “çok güzel neden yaptırdın?”
“senden özendim” “yalan söyleme” “neden söyleyeyim?”dedim ve justin beni öpmeye
başladı. Kıkırdayarak onu yavaşça ittim.” Never say never var. Onu izledikten
sonra… “ “ama söz ver” “tamam söz”
Ben daha 11 yaşındayım, bunu kendi hayal gücümle yazıyorum ve beğenileri bekliyorum. bu hikayeler için çok uğraşıyorum. bana sadece 5 beğeni bile yeter. lütfennnnn beğenin. :)
17 Haziran 2013 Pazartesi
new life 1. bölüm
Selam ben barbara. 19 yaşındayım. babamla büyük bir malikanede
yaşıyorum.annem 1 sene önce trafik kazasında öldü.babam bana o öldüğünde söz
vermişti,’annen öldükten sonra kimse ile çıkmayacağım’ bu sözü tutmasını umutla
bekliyorum.
Saat 5’ti. Ben ise
hala yatağımda twitter’la uğraşıyordum. Odamın kapısı tıklandı. Yüksek bi sesle
‘ girin ‘ diye bağırdım. Hizmetçilerden biri; barbara hanım pattie mallete ve
oğlu geleceklermiş . babanız hazırlanmanızı istiyor. Nereden çıktı bu? Ayrıca Justin
neden geliyor???
…
Üstüme beyaz mini bi elbise giydim. Altına simli , topuklu
bi ayakkabı giydim. Ve babamın yanına indim. “babacım,pattie neden geliyor?” “
justin ve sana bi süprizimiz var!” “iyi bi sürpriz olmasını bekliyorumJ” dedim ve tam odadan çıkıyodum
ki babam “geldiler” diye haykırdı. Korktuğumdan bi tane tokat attım kendime.
Babam yavaş yavaş aşağı indi. Bende arkasından indim. Babam 32 diş sırıtarak
kapıyı açtı. Ben ise suratıma normal bir gülümseme ile Pattie ve Justin’e
baktım. Babam patttie çok samimi bir şekilde sarıldı. Bende justin’e sarıldım
ve öptüm. Sonra içeri geçtik. Babam “nasılsın Pattie?” “iyiyim michel sen”
“sağol iyiyim. Justin sen nasılsın?”. Justin “iyiym efendim siz?” “sağol.yemeğe
geçelim mi?” pattie “olur” dedi ve yemeğe geçtik. Babam ve pattie başa oturdu ,
ben ve justin karşılıklı oturduk. Justin benim sınıf arkadaşım. Kankayız
diyebilirim. O benim bütün sırlarımı bilir, bende onunkileri. Çok samimi,tatlı
ve yardımseverdir. Babam sadece onu tanıdığı için genelde onla takılmamı
söyler. Neyse hizmetçiler yemeklerimizi getirdi ve yemeklere başladık. Çok aç
değildim ya da yemek yiyesim yoktu. O yüzden yarısını bıraktım.
..
Yemekler bitmişti. Koltuklara döndük tekrar. Biraz
konuştuktan sonra pattie ve babam ayağa kalktı. Pattie “justin,barbara”
yutkunup “biz evlenmeye karar verdik” dedi. O an noldunu şaşırdım ve ayağa
kalktım. Çaktırmadan justin’e baktım . hafiften bozulmuştu. Konuşmaya başladım
“baba, sen bana söz vermemişmiydin? Hani annem öldüğünde başka bir kadınla
evlenmeyeceğim diye… neden onla evlenmeye kalkıyosun, sözünü tutmayı
bilmiyomusun?” dedim bağirarak. “ilk başta sesini azalt” “sesim şu an umrumda
değil. Ya o gerizekalıyı seçersin ya da beni karar ver “ “düzgün konuş “ dedi
babam bağırarak. “konuşmasam nolur?” dedim babam gözlerinden alev fışkırarak
bana tokat attı. Attığı an kafam vurmanın etkisiyle yana savruldu.”kendi
kararın” deyip evden çıktım. Yaşlar gözümden boncuk boncuk akıyordu. Hıçkıra
hıçkıra ağlayarak evin uzun bahçesinden dışarı çıkmaya çalışıyordum. Ve sonunda
başardım.
JUSTİN’İN AĞZINDAN
Barbara’nın arkasından çıktım. Kapıya doğru giderken
duraksadım ve “size mutluluklar” dedim. Koşarak sokağa çıktım. Barbara yavaş
yavaş yürüyordu. Arksaından bağırdım “dur” diye. O da duraksadı. Ve arkasını
döndü. Koşarak yanına gittim.
BARBARA’NIN AĞZINDAN
Justin’in bana bağırmasıyla duraksadım. Koşarak yanıma
geldi. “iyi misin barbara?” diye sordu. Bende ağlamaktan sadece başımı
sallayabildim. “gel buraya prenses” diye beni kollarının arasına aldı. Bende
ona sarıldım. “ister misin evlenmelerini?” “bilmiyorum” dedim titrek bir sesle.
“hem evlenirseler üvey kardeş oluruz. Nasıl olur?” “güzel olur da babam bana
söz vermişti annem öldüğünde ‘başka kadınla asla evlenmem’diye. Ama bana söz
vermeseydi ben ona bu tepkileri vermezdim. Haksız mıyım?” “haklısın ama hayatta
her söz tutulmaz. Sen de biliyorsun.” “ bana verdiği söz kadar kolay bir şey yok”
“kalp işte olup olmadık zamanlarda birisine tutulur.” “haklısın” dedim.
Justin’le konuşmak az da olsa ağlamamı dindirmişti. Onla konuşmak beni hep
rahatlatır. “Hadi gel eve girelim şimdi yoksa üşüteceksin.” “tamam” deyip eve
doğru yürümeye başladık. Bizi böyle dışarıdan görenler sevgili zannedebilirler
desem tam olur.
Eve girdiğimiz babam ve pattie konuşuyorlardı. Ben ise
onlara aldırmadan odama çıktım. Ne zaman bir şeye kızsam ya da üzülsem odam
beni hep rahatlatır. İyiki beyaz yapmışım odamıJ. Dolabımın üstündeki kutuyu
alıp açtım. Bu sırada kapı çaldı. Gir diye bağırdım. Kapı açıldı ve içeriye
justin girdi. “napıyorsun?” “eski resimlere bakıyorum.” “benimde bakmamda bir
mahsur var mı?” “hayır gel bakalım.”dedim ve justin yatağıma yanıma oturdu.
Kutunun içini açtım ve resimleri çıkardım. Canım annem ve benim resimlerim. Ben
bakarken justin de benle birlikte bakıyordu.o sırada göz yaşlarım birikti.
Tutamadım ve ağlamaya başladım. Gözlerim buğusundan anca görebiliyordum ama az
da olsa anneme özlemimi azaltıyodu. Justin “ sen ağlıyor musun?” diye sordu.
Ben cevap vermeyince eğilip suratıma baktı. “yaaaa olmuyor ama “ deyip bana
sarıldı. “ tamam ağlamıyorum” dedim ve gözyaşlarımı sildim. “bir daha yanımda
ağlarsan bende oturur senle birliklte ağlarım ha” dedi bende gülmeye başladım.
“şöyle gül birazcıkJ”.
Bu çocuk gerçekten beni rahatlatıyor.
“hadi canım gel aşağıya inelim” “ama jus-“ demeden lafımı
kesti.” Ama justin mama justin yok” “yaaaa” dedim ve justin beni kucakladı.
“bırak beni” dedim ve kızgınla komik arası bir surat yaptım. “ben sana dedin
ititraz yok diye. Çok sabırsızım ama.” Merdivenlerin başında beni indirdi
“indirmessem baban aramızda ilişki var diye boş yere sana kızacak” “haklısın
bay Bieber” dedim ve güldüm. birlikte merdivenlerden indik ve benim suratımı
yine somurtkanlık kapladı. Tekrar koltuğa oturduk. Justin’e baktım. Suratını
birden somurttu. Sonra gözlerini şaşı yaptı. Benim taklidimi yaptı aptal.
Gülmemek için kendimi zor tuttum. Babam ve müstakbel karısı yani beni üvey
annem bizi umursamadan konuşuyorlardı. Sonra onları dinlemeye başladım. Babam
“bizde kalsanıza akşam. Nasıl olsa yarın cuma. Hem yatacak yerimizde çok. Olmaz
mı?” “teşekkürler michel am-“ “ hadi lütfen!” “ peki kalıyoruz” dedi. Öf baba
ya. “ ben hemen sizin kalcağınız odayı temizletiyorum” teşekkür ederim
michel””justin’ le senin odan ayrı mı olsun?” “lütfen”. Ayağa kalktım ve “
yarın benim sınavım var yukarda biraz çalışacağım. Size iyi geceler” deyip
odama çıktım. Justin “bende senle çalışabilirmiyim? Biliyorsun benim de yarın
sınavım var.” “gel hem beni çalıştırırsın.” Dedim ve justin’le yukarı çıktık.
“hadi iyi çalışalım. Nasıl olsan son lanet fizik sınavı .
Bunu geçemessek sınıfta kalırız biliyosun.”dedim. “kitapların var mı?” “evet
bunlar” dedim ve kitaplarımı çıkardım.”peterson’ın dilinden kurtulamayız
geçemessek” dedi. “aynen öyle. “hadi bu
kadar çene yeter barbara’cım çalışalım artık istersen.” “aptal konuşan ben
değilim ki sensin”dedim ve küçük bi kahkaha attım.”özür dilerim barbara hanımJ”. Çalışmaya
başlamıştık. Justin konuyu bana anlatıyor arada da beni kontrol etmek için
sorular soruyordu.
2 SAAT SONRA
“Justin çok karnım acıktı ve başım dönüyor” “iyi misin?”
“sanmıyorum” “gel bir şeyler atıştıralım aşağıda.” “olur”. Birlikte
merdivenlerden aşağı iniyorduk. Bir an çok fena başım döndü ve yere çömeldim.
“barbara iyi misin?”. Justin bir anda yanıma çöktü. Bir eliyle elimi diğer
eliyle de belimden tuttu. Birkaç saniyeliğine gözlerimi kapattım. “barbara beni
duyuyor musun , iyi misin?”. Gözlerimi
açtım ve başımı evet anlamında salladım. Justin’in yardımıyla ayağa kalktım.
Merdivenlerden inerken justin bir eliyle elim , diğer eliyle ise belimden tuttu tekrar. 3
kat aşağı indiğimizde mutfak ve hizmetçilerin odaları vardı. Direk mutfağa
geçtik ve masaya oturduk. Dirseklerimi masaya dayayıp başımı ellerime koydum.
“barbara sen iyi olduğuna emin misin?” “evet justin bir şeyim yok sadece başım dönüyor.
Sakin ol birazcık.” “seni hastaneye
götürmemi ister misin? Serum falan takarlar ya da ne biliyim iğne
yaparlar.” “justin abartma istiyorsan. iyiyim dedim ya bir şeyim yok.” “peki”.
Ayağa kalktım ve dolaptan bisküvi aldım. Tabak çıkartıp içine boşalttım. Sonra
dolaptan süt çıkardım. Bardaklara koyup masaya götürdüm. Justin’le ikimiz
yemeye başladık.”teşekkür ederim” “afiyet olsun”. “yarın ki sınava hazır
mısın?” “evet sayende, teşekkür ederim”
“sorun değil”. Bisküvileri bitirdikten sonra tabak ve bardakları
lavaboya koydum. Birlikte yukarı çıktık. “justin bahçeye çıkalım mı? Hem biraz
hava alırız” “senin için iyi olcaksa tamam” birlikte havuz başına çıktık.
Şezlonglardan birine ben, birine de justin oturdu.”barbara sen yarın okula bu
halde gidebilir misin?” “ne var benim halimde?” “başın falan dönüyor, suratın
beyazlamış.” “ne olacak justin giderim.”. justin yanıma oturdu ve kolunu omzuma
attı “ bazen çok tatlı bazen de çok cadı oluyorsun” “aaaa cadı moralimi
bozuyosun. Ama tatlı uydu bak”ikimizde gülmeye başladık.”hadi yatalım barbara
yarın kalkamassın yoksa sınava uykulu mu girceksin?” “hadi yatalım o zaman J”
SABAH
Sabah kalktığımda odamı güneş ışıkları hükum etmişti.
Esneyerek ayaklarımı yataktan aşağı sarkıttım. Birkaç saniye durduktan sonra
odamdaki banyoya girdim. Duş aldım ve dişlerimi fırçaladım. Bornozlu halde
dolabımı açtım. Kot short, bol mor tişört ve altına beyaz converse çıkardım.
Kıyafetlerimi kenara koyduktan sonra bornozu çıkardım. İç çamaşırlarımı
giydikten sonra saçımı havluya sardım. Sonra üstümü giyindim. Saçımı taradıktan
sonra kuruttum ve kendi haline bıraktım. Düz olduğu için şanslıyım çünkü
düzleştirmeme gerek kalmıyor. Telefonmu ve kitaplarımı yatağın üstüne
fırlattıktan sonra dolabımdan çantamı çıkartıp içine koydum. Aynaım karşısına
geçerek çok az rimel sürüp channel parfümümü sıktıktan sonra boy aynamdan
kendime baktım ve içimden “tamam” dedim. Çantamı takıp aşağı indim. Babam ,
pattie ve justin kahvaltı ediyorlardı.”ben çıkıyorum” diye bağırdım ama sesim
çok çıkmadı. Justin “beni bekle birlikte gidelim” “tamam bekliyorum” deyip koltuğa
oturdum. Çantamdan telefonumu çıkartıp Miranda’ya mesaj attım;
Nerdesin bebeğim? ???
JJ
(MESAJLAŞMA)
2 dakika sonra cevap geldi;
Okula gidiyorum sen??
Justin’le çıkıyoruz şimdi……
Neeeee sevgili mi oldunuz??
Hayır Miranda evden çıkıyoruz okula doğru geliyoruz
anlamındaJve
ayrıca benim sevgilim var ^…^
Tamam pardon öpüyorum byyy…
Byyyy…
“Justin biraz hızlı” “tamam barbara””ben arabamı
çıkarttırıyorum” “tamam geldim”. Dışarı çıkıp arabamı istedim. Kısa sürede
geldi. Sürücü koltuğuna oturdum justin de yanıma oturdu.
“bakalım nasıl bir sürücüsün barbara hanımJ” “görürsün” dedim ve
evden çıktık. Evin önündeki sokakta bir kestirme yol vardı ordan girdim ve 15
dakikada okulda olduk. “çok hızlısınız bayan” “teşekkürler” dedim ve arabayı
park ettim. Okula girdiğimizde yine kavga vardı. Okulun kabadayısıyla ,ineği
dövüşüyorlardı. Ben onlara aldırmadan sınıfa girdim. Miranda sırada oturmuş
mesajlaşıyordu. Gizlice yanına gidip “ne çok işiniz var sizin miranda hanım”
“sorma barbara balo kıyafetlerimi ayarlamaya çalışıyorum.” “yaaa lanet olsun
baloyu ben unuttum! Balo ne zaman bu arada?” “2 hafta sonra” “neyse ben
kıyafetimi ayarlatırım” “hadi geç otur istiyorsan ayakta kalma” “tamam”.
Mirandayla birliklte kantine indik. “e canım ne
gelişmeler oldu dün?” “sorma o kadar çok şey oldu ki… anlatamam” “hepsini
istiyorum anlatmaya başla” “tamam. Dün justin ve annesi bizim eve geldi. Yemek
falan yedik sonra pattie ve babam kalktı “çocuklar biz evlenmeye karar verdik”
diye. Sonra ben salak gibi kalktım laf edince babamdan tokatı yedim. Sonra
ağlaya ağlaya dışarı çıktım. Justin arkamdan geldi falan benim ağlamamı
dindirdi. Daha sonra resimlerime baktık, ders çalıştık, havuz başına indik
falan felan. Sonra da buraya geldik.:) that’s all” “oha sen justin bieber’la
üvey kardeş mi olcaksın yani????” “evet noldu ki””o sana aşık bilmiyor musun?”
“ne?” “sakın bilmiyorum deme bana “ “bilmiyorum” “kızım Dylan olmasa sana
asılır o ya “ “manyak mısın” “hayır kendisi bana demişti ben barbara’ya aşığım
diye. Var ya sen çok şanslısın ha okuldaki bütün kızların aşık olduğu çocuk hem
sana aşık hem de senin üvey kardeşinü olcak “ “yoksa yoksa” “ne yoksa?” “sende
mi ona aşıksın?” “hayır tabi ki de””iyi en iyi arkadaşım bieber fever’a
yakalanmamışJ”
“saçmalama”. Sonra…
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)